a cupboard or set of shelves to receive dishes and cooking utensils

listen to the pronunciation of a cupboard or set of shelves to receive dishes and cooking utensils
English - Turkish

Definition of a cupboard or set of shelves to receive dishes and cooking utensils in English Turkish dictionary

dresser
şifoniyer

Mary küpelerini çıkardı ve onları şifoniyerinin üstündeki mücevher kutusuna koydu. - Mary took her earrings off and put them in the jewelry box on her dresser.

Bu şifoniyer çok yer kaplar. - This dresser takes up too much room.

dresser
şifonyer

Saatini şifonyerde bırakmışsın. Bu sabah battaniyeleri taşırken onu orada gördüm. - You left your watch on your dresser. I saw it there this morning while I was moving the blankets.

Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir. - Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.

dresser
ahşap
dresser
cilacı
dresser
yontucu
dresser
perdahçı
dresser
giydiren
dresser
mutfak rafı
dresser
{i} büfe
dresser
iyi giyinen kimse
dresser
kostümcü/şifoniyer/dolap
dresser
{i} giyimine özen gösteren kimse
dresser
{i} tuvalet masası
dresser
{i} kostümcü
dresser
(isim) konsol, şifoniyer, büfe, dekoratör, tuvalet masası, kostümcü, giyimine özen gösteren kimse, ameliyat pansumancısı
dresser
{i} ameliyat pansumancısı
dresser
mutfak dolabı veya rafı
dresser
giydiren kimse
dresser
içine porselen veya gümüş takımlar konulan büfe
dresser
{i} dekoratör
English - English
dresser
a cupboard or set of shelves to receive dishes and cooking utensils

    Hyphenation

    a cup·board or SET of shelves to re·ceive dishes and cook·ing utensils

    Turkish pronunciation

    ı kʌbırd ır set ıv şelvz tı risiv dîşız ınd kûkîng yutensılz

    Pronunciation

    /ə ˈkəbərd ər ˈset əv ˈsʜelvz tə rēˈsēv ˈdəsʜəz ənd ˈko͝okəɴɢ yo͞oˈtensəlz/ /ə ˈkʌbɜrd ɜr ˈsɛt əv ˈʃɛlvz tə riːˈsiːv ˈdɪʃəz ənd ˈkʊkɪŋ juːˈtɛnsəlz/
Favorites