a cubicle; especially of those found in offices

listen to the pronunciation of a cubicle; especially of those found in offices
English - Turkish

Definition of a cubicle; especially of those found in offices in English Turkish dictionary

cube
{i} küp

Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun. - Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.

Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır. - Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.

cube
(Gıda) küçük küçük kesmek
cube
(Geometri) küp biçiminde nesne
cube
küpünü bulmak
cube
{f} küplere ayır
cube
(neyise) küp biçiminde kesmek
cube
bir sayının küpünü almak
cube
cube root küp kök
cube
böl/küpünü al
cube
{f} mat. (bir sayının) kübünü almak
cube
küçük parçalara kesmek
cube
{f} küp küp kesmek
cube
{i} kaldırım taşı
cube
küp,v.küplere ayır: n.küp
cube
altı eşit yüzeyli cisim
cube
(fiil) kübünü bulmak, kendisiyle iki kere çarpmak, küp küp kesmek
cube
{f} küp biçiminde kesmek
cube
küp çıkarmak
cube
{f} kendisiyle iki kere çarpmak
cube
{i} (Geometri) , mat. küp
English - English
cube
a cubicle; especially of those found in offices
Favorites