Galiba o sandığı açmak için levyeye ihtiyacın olacak.
- I suppose you'll need a crowbar to open that crate.
Tom çekmeceyi bir levye ile kaldırarak açmaya çalışarak on beş dakika harcadı fakat onu açamadı.
- Tom spent fifteen minutes trying to pry open the drawer with a crowbar, but he couldn't get it opened.
Tom saldırganın kafasını vurmak niyetiyle kazayağı kaldırdı.
- Tom raised the crowbar intending to smash his attacker's head.
Tom John'un tıpatıp benzeri.
- Tom is a dead ringer for John.