English - Turkish
Definition of a cow or calf; familiarly so called in English Turkish dictionary
- bossy
- hükmeden
- bossy
- hükmetmeyi seven
- bossy
- emretmeyi seven
- bossy
- {s} otoriter
Tom eskisi kadar otoriter değil.
-Tom isn't as bossy as he used to be.
Sen gittikçe otoriter oluyorsun,değil mi?
-You're being bossy, aren't you?
- bossy
- patronvari
Tom bana Mary'nin patronvari olduğunu düşündüğünü söyledi.
-Tom told me that he thought Mary was bossy.
- bossy
- (Denizbilim) kabarık
- bossy
- amirane
Tom amirane, değil mi?
-Tom is bossy, isn't he?
- bossy
- (Denizbilim) kabartmalı
- bossy
- başkalarına hükmetmeyi seven
- bossy
- amirane, patronluk taşlayan
- bossy
- sert tabiatlı
- bossy
- inek veya buzağı
- bossy
- {s} sert
Tom'un sert olduğunu düşünüyorum.
-I think Tom is bossy.
- bossy
- {s} sözü geçen
- bossy
- buyurgan
- bossy
- kabartmalarla süsl
Related Terms
English - English
Definition of a cow or calf; familiarly so called in English English dictionary
- bossy
a cow or calf; familiarly so called
Hyphenation
a cow or calf; fa·mil·iar·ly so calledPronunciation
Resimler
Favorites