Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a contraction of through

listen to the pronunciation of a contraction of through
English - Turkish

Definition of a contraction of through in English Turkish dictionary

thro
arasından

Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi. - A beam of sunlight came through the clouds.

Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük. - We walked through thick bushes.

thro
baştan başa

İki çocuk araziyi baştan başa dolaştı. - The two boys traveled throughout the land.

thro
yüzünden

Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu. - The forest fire occurred through carelessness.

thro
içinden

Bir grup kentin içinden geçit açtı. - A band led the parade through the city.

Nehir kasabanın içinden geçer. - The river flows through the town.

thro
tamamen

O tamamen Amerikalıdır. - He's American through and through.

Sen tamamen ödevlerin aracılığıyla mısın? - Are you completely through with your homework?

thro
direkt

O direkt gözyaşları ile cevap verdi. - She answered through tears.

thro
bir uçtan bir uca

İspanya'dan Parise Pirene'leri bir uçtan bir uca yürüdüm. - I hiked through the Pyrenees from Spain to Paris.

thro
sayesinde

Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir. - Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.

O çok çalışma sayesinde bir servet yaptı. - He has made a fortune through hard work.

thro
doğruca
thro
prep. bir uçtan bir uca, içinden, arasından, baştan başa, sayesinde, yüzünden
thro
kesintisiz
thro
doğru

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı. - The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

thro
baştan sona

Sadece bunu baştan sona konuşalım. - Let's just talk this through.

Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı. - Tom caught Mary snooping through his stuff.

English - English
thro
a contraction of through

    Hyphenation

    a con·trac·tion of through

    Turkish pronunciation

    ı kınträkşın ıv thru

    Pronunciation

    /ə kənˈtraksʜən əv ˈᴛʜro͞o/ /ə kənˈtrækʃən əv ˈθruː/
Favorites