O hızla merdivenlerden yukarı gitti.
- She quickly went up the stairs.
O, merdivenden düştü.
- He fell down the stairs.
Öncüleri bir takım engellerin üstesinden geldiler.
- The pioneers overcame a set of obstacles.
Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.
- Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.
Basamaklardan düşüp başımı vurdum.
- I fell down the stairs and hit my head.
O, merdivenlerden aşağıya geliyordu.
- She was coming down the stairs.
Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.
- There's somebody coming up the stairs.