a context for understanding or interpretation

listen to the pronunciation of a context for understanding or interpretation
English - Turkish

Definition of a context for understanding or interpretation in English Turkish dictionary

frame
çerçeve

Kaliforniya'da birçok evin ahşap çerçeveleri var. - In California, most houses have frames of wood.

Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı. - They painted the window frames yellow.

frame
{i} yapı

Bu, plastikten yapılmış bir resim çerçevesi. - This is a picture frame made of plastic.

Onun dev gibi yapısı tarafından cüceleştim. - I was dwarfed by his gigantic frame.

frame
argo yalan yere suç yüklemek
frame
{i} çizgi roman
frame
(Askeri) KARE, FİLM KARESİ: Seri halindeki fotoğraflardan herhangi biri
frame
mizaç
frame
(Tıp) çevrelemek
frame
çerçevelemek
frame
gövde
frame
uydurma kanıtlarla suçsuz birini suçlu göstermek ya da mahkum ettirmek
frame
(Denizcilik) Posta
frame
(Mühendislik) iskelet, çerçeve, şasi, gövde
frame
(Havacılık) Bir hava ya da deniz aracının iskeleti, kaburga
frame
{f} ifade etmek
frame
{i} çerçeve; (pencereye/kapıya ait) kasa; telaro
frame
(Tekstil) germe makinesi
frame
{i} (binaya ait) iskelet, karkas
frame
{i} (vücuda ait) bünye, yapı
frame
{f} iş çevirmek
frame
(İnşaat) şasi çerçevesi
English - English
frame

In this frame, it's easy to ask the question that the investigators missed.

a context for understanding or interpretation

    Hyphenation

    a con·text for un·der·stand·ing or in·ter·pre·ta·tion

    Turkish pronunciation

    ı käntekst fôr ʌndırständîng ır întırprîteyşın

    Pronunciation

    /ə ˈkäntekst ˈfôr ˌəndərˈstandəɴɢ ər ənˌtərprəˈtāsʜən/ /ə ˈkɑːntɛkst ˈfɔːr ˌʌndɜrˈstændɪŋ ɜr ɪnˌtɜrprɪˈteɪʃən/
Favorites