a contemptible, annoying, or unpleasant person

listen to the pronunciation of a contemptible, annoying, or unpleasant person
English - Turkish

Definition of a contemptible, annoying, or unpleasant person in English Turkish dictionary

pill
hap

Tom aşırı dozda uyku hapları aldı. - Tom took an overdose of sleeping pills.

Tom her gün bir adet vitamin ve mineral hapı alır. - Tom takes a pill with vitamins and minerals every day.

pill
the pill doğum kontrol hapı
pill
doğum kontrol hapı

Mary doğum kontrol hapı aldı. - Mary took the morning after pill.

Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun? - Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?

pill
gıcık kimse
pill
kıl

Temiz yastık kılıfları nerede? - Where are the clean pillowcases?

Dan, Linda'yı yastık kılıfıyla boğdu. - Dan strangled Linda with a pillow case.

pill
{i} makineli tüfek yuvası (kule)
pill
{f} aleyhte oy vermek
pill
{i} ilaç

Hasta ilaçları almasına rağmen kötü hissediyordu. - The patient felt the worse for having taken the pills.

İlaç aldığım için ağrı geçti. - The pain went away because I took the pills.

pill
kabulü güç iş
pill
{i} izmarit
pill
a bitter pill yenilir yutulur olmayan bir şey
pill
(isim) hap, ilaç, sıkıntı, sıkıcı tip, top [arg.], izmarit, makineli tüfek yuvası (kule)
pill
{i} top [arg.]
pill
{i} sıkıntı
pill
(Tıp) 1. Küçük yuvarlak ilaç, hap; 2.Gebeliği önleme amacıyla kadın tarafından ağızdan alınan ilaç, oral kontraseptif
pill
(Biyoloji) oral kontraseptif
pill
hazım ve tahammülü güç bir şey
English - English
pill