English - Turkish
Definition of a container in which plants are cultivated in English Turkish dictionary
- flowerpot
- {i} saksı
- pot
- {i} tencere
Tencereyi kaynatan paradır.
-Money will make the pot boil.
Havuçları tencereye koy.
-Put the carrots in the pot.
- flowerpot
- çiçek saksısı
- pot
- kap
Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.
-How about staying for dinner? I'm making a big pot of stew.
Kapta hiç şeker var mı?
-Is there any sugar in the pot?
- pot
- oturak
- pot
- esrar
Ben İspanya'dayken bu tür müzik dinledim. O çok hızlıydı ve onun hayranları onunla dans etmek için esrar içtiler.
-When I was in Spain, I listened to this kind of music. It was very fast and its fans smoked pot in order to dance to it.
- flowerpot
- çiçek saksisi
- flowerpot
- (isim) saksı
- pot
- kap,v.dik: n.kap
- pot
- akıntının nehir dibinde açtığı yuv
- pot
- {f} konservelemek
- pot
- {i} pot
- pot
- baca başlığı
- pot
- bir kap dolusu
- pot
- maden veya topraktan yapılmış yuvarlak kap
- pot
- {f} cebe indirmek
- pot
- {i} lazımlık
- pot
- {i} göbek
Son zamanlarda top gibi bir göbek büyütüyorum. Bu orta yaş olmalı.
-Lately, I've been growing a pot belly. It must be middle age...
- pot
- (isim) kap, demlik, cezve, çanak, saksı, çömlek, testi, kupa, toprak kap, pot, ortaya konan para, pota (maden), lazımlık, esrar
Related Terms
a container in which plants are cultivated
Hyphenation
a con·tain·er in which plants are cul·ti·va·tedTurkish pronunciation
ı kınteynır în hwîç plänts ır kʌltıveytıdPronunciation
/ə kənˈtānər ən ˈhwəʧ ˈplants ər ˈkəltəˌvātəd/ /ə kənˈteɪnɜr ɪn ˈhwɪʧ ˈplænts ɜr ˈkʌltəˌveɪtəd/
Resimler
Favorites