Suyu korumak zorundayız.
- We've got to conserve water.
Tom gücünü korumak zorundadır.
- Tom must conserve his strength.
Mary konservatuvarda ses sınavı için hazırlanıyor.
- Mary is preparing for her audition at the conservatory.
Benim Paris Müzik Konservatuarı'ndan bir diplomam var.
- I've got a diploma from the Paris Conservatory of Music.
Tom konservatuarda yemek yiyor.
- Tom is eating in the conservatory.
Ayılar uyuduğunda ya da uzandığında onların duruşları ısıdan kurtulmak ya da onu korumak isteyip istemediklerine bağlıdır.
- When bears sleep or lie down, their postures depend on whether they want to get rid of heat or conserve it.
Tom gücünü korumak zorundadır.
- Tom must conserve his strength.