Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu.
- His novel ideas are time and again getting him into trouble with his more conservative colleagues.
Taft çok tutucu olmuştu.
- Taft had become very conservative.
Tom genellikle gösterişsiz bir takım elbise giyer.
- Tom usually wears a conservative suit.