English - Turkish
Definition of a consequence of someones efforts or of a particular set of circumstances in English Turkish dictionary
- product
- ürün
Çok uluslu ticaret şirketleri çok sayıda ürünün fiyatını düşürdü.
-The multinational corporation lowered the price of several products.
GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
-Products with GMO are dangerous to human life.
- product
- {i} mahsul
- product
- {i} mat. çarpım
- product
- (Tıp) Müstahzar
- product
- çarpım/ürün
- product
- (Ticaret) mamul madde
- product
- yapı öğesi
- product
- (Ticaret) yapım
Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.
-The production has visual appeal for the audience.
- product
- (Bilgisayar) çarpma
- product
- bileşke
- product
- (Ticaret) hasıla
- product
- çarpım
- product
- sonuç
- product
- (Nükleer Bilimler) ürün(ışınlanacak),çarpan
- product
- (isim) ürün, mahsul, meyve, sonuç, çarpım
- product
- {i} sonuç, netice
Related Terms
English - English
Definition of a consequence of someones efforts or of a particular set of circumstances in English English dictionary
- product
a consequence of someones efforts or of a particular set of circumstances
Hyphenation
a con·se·quence of someones efforts or of a par·ti·cu·lar SET of circumstancesPronunciation
Resimler
History
Favorites