Elektrik prizinde sıkışıklık vardı.
- There was jam in the electric outlet.
Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- My computer is connected to a properly grounded outlet.
Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor.
- This sewage outlet is no longer in use.
Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
- My creativity finds an outlet through learning modern languages.