a condition of being able to use something

listen to the pronunciation of a condition of being able to use something
English - Turkish

Definition of a condition of being able to use something in English Turkish dictionary

available
{s} mevcut

Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu. - There were no tickets available for Friday's performance.

Mevcut tek oda iki kişiliktir. - The only room available is a double.

available
müsait

John şu an müsait mi? - Is John available now?

Doktor şimdi müsait değil. - The doctor is not available now.

available
{s} var

İşe yarar bir yardım var mı? - Is there any help available?

Müsait bir tur rehberi var mı? - Is there a tour guide available?

available
{s} geçerli

Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir. - Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.

Bu teklif beş gün için geçerlidir. - This offer is available for five days.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir. - This ticket is available for a whole year.

Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir. - Netflix is now available in Europe.

available
{s} hazır

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız? - Are you available next week for a follow-up interview?

available
olası
English - English
available
a condition of being able to use something

    Hyphenation

    a con·di·tion of be·ing a·ble to use some·thing

    Turkish pronunciation

    ı kındîşın ıv biîng eybıl tı yus sʌmthîng

    Pronunciation

    /ə kənˈdəsʜən əv ˈbēəɴɢ ˈābəl tə ˈyo͞os ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə kənˈdɪʃən əv ˈbiːɪŋ ˈeɪbəl tə ˈjuːs ˈsʌmθɪŋ/
Favorites