a component part of compound medicine; a simple

listen to the pronunciation of a component part of compound medicine; a simple
English - Turkish

Definition of a component part of compound medicine; a simple in English Turkish dictionary

species
canlı türü
species
{i} çeşit

Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir. - Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species.

species
(Latin) ferden tayin olunan mal
species
tür

Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir. - Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species.

Sinekkuşlarının 340 türü vardır. - There are 340 species of hummingbirds.

species
görünüş the species insan
species
türler

Birçok böcek türleri yok olmanın eşiğindedir. - Many species of insects are on the verge of extinction.

Bir sürü nesli tükenmekte olan türler var. - There are many endangered species.

species
dış görünüm
species
ve çoğ
species
{i} ortak özellikleri olan grup
species
{i} cins
species
{i} aşai rabbani ayinindeki ekmek ve şarap
species
hayal
species
{i} (çoğ. spe.cies) biyol. tür
species
şekil
English - English
species
a component part of compound medicine; a simple
Favorites