English - Turkish
Definition of a component of an electrical battery in English Turkish dictionary
- cell
- {i} hücre
O bir hücreye konuldu.
-He was put in a cell.
Bir sinir hücresi hafif bir uyarıcıya yanıt verir.
-A nerve cell responds to a slight stimulus.
- cell
- {i} küçük oda
- cell
- oda
- cell
- (Tıp) küvet
- cell
- {i} oda (manastır vb)
- cell
- pil
Senin cep telefonunu ödünç alabilir miyim? Benimkinin pili bitmiş.
-Could I borrow your cell? Mine ran out of energy.
Benim cep telefonumun pili öldü.
-My cellphone's battery is dead.
- cell
- göze
- cell
- {i} toplumdan kaçan kimsenin kapandığı evi
- cell
- pil/gizli
- cell
- göze, hücre hücre
- cell
- {i} petek gözü
- cell
- (Askeri) HÜCRE: Gizli veya yıkıcı amaçlarla birlikte çalışan küçük bir bireyler grubu
- cell
- (spreadsheet) göz
- cell
- {i} göz
- cell
- cell wall hücre çeperi
- cell
- dry cell kurupadded cell çok azgın deliler için duvarları pamukla kaplanmış hücre
Related Terms
English - English
Definition of a component of an electrical battery in English English dictionary
- cell
This MP3 player runs on 2 AAA cells.
a component of an electrical battery
Hyphenation
a com·po·nent of an e·lec·tri·cal Bat·te·ryTurkish pronunciation
ı kımpōnınt ıv ın îlektrîkıl bätıriPronunciation
/ə kəmˈpōnənt əv ən əˈlektrəkəl ˈbatərē/ /ə kəmˈpoʊnənt əv ən ɪˈlɛktrɪkəl ˈbætɜriː/
Resimler
Favorites