O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
- He got a prize for winning the competition.
Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.
- We should probably postpone the competition.
O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
- He was disqualified from taking part in the contest.
Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.
- The contestant made two false starts.
Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.
- We face competition from foreign suppliers.
İşte çok rekabet var.
- There's a lot of competition in business.
Çok müsabaka kazandı.
- He won many competitions.
O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
- She decided not to contest the charges in court.
O, yarışmaya katılmak istiyor.
- He wants to participate in the contest.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
2014 Eurovision Şarkı Yarışması için Conchita Wurst'un seçilmesi Avusturya'da tartışmalara yol açtı.
- Conchita Wurst's selection for the Eurovision Song Contest 2014 sparked controversy in Austria.
He wants to participate in the contest.
- He would like to take part in the competition.
... Central to the story of all life is our competition for that energy ...
... to physical competition are going to arise with respect to mental competition. ...