a combination of circumstances at a given moment

listen to the pronunciation of a combination of circumstances at a given moment
English - Turkish

Definition of a combination of circumstances at a given moment in English Turkish dictionary

situation
durum

Zor durumlarla başa çıkamıyor. - He can't cope with difficult situations.

Durumu görüşmek istiyorsanız, lütfen bize bildirin. - If you want to discuss the situation, please let us know.

situation
{i} hal

Tom genellikle gergin durumları etkisiz hale getirmek için mizah kullanır. - Tom often uses humor to defuse tense situations.

O, derin bir nefes alıp hâlini anlatmaya başladı. - She breathed in deeply and started to tell about her situation.

situation
vaziyet
situation
{i} konum
situation
{i} şartlar

O, şartları açıklayabilir. - He can explain the situation.

Şartlar dayanılmazdı. - The situation was unbearable.

situation
memuriyet
situation
mevki
situation

Sence işler iyiye gidecek mi? - Do you think the situation will improve?

Tom genellikle bu durumlarda işe yaramaz. - Tom is usually useless in these situations.

situation
yağday
situation
yer

Yerinde olsam, böyle zor bir durumda aynı şeyi yaparım. - If I were you, I would have done the same thing in such a difficult situation.

Sadece onu değiştirmek yerine, neden durumunu gerçekten düşünmüyorsun? - Why don't you actually consider your situation instead of just chancing it?

situation
{i} görev
situation
vazife
situation
konum/iş/durum
situation
{i} yer: The situation of the garden should not
situation
{i} durum, vaziyet: How long can this situation continue? Bu durum ne kadar devam edebilir?
English - English
situation
a combination of circumstances at a given moment

    Hyphenation

    a com·bi·na·tion of circumstances at a giv·en mo·ment

    Turkish pronunciation

    ı kämbıneyşın ıv sırkımstänsız ät ı gîvın mōmınt

    Pronunciation

    /ə ˌkämbəˈnāsʜən əv ˈsərkəmˌstansəz ˈat ə ˈgəvən ˈmōmənt/ /ə ˌkɑːmbəˈneɪʃən əv ˈsɜrkəmˌstænsəz ˈæt ə ˈɡɪvən ˈmoʊmənt/
Favorites