Ona karşı duygularımız karışık.
- Our feelings towards him are mixed.
Bu konuda karışık duygularım var.
- I have mixed feelings about this.
Karman çorman alıyorum.
- I'm getting all mixed up.
Sen karma şirkette söylediklerin konusunda daha dikkatli olmalısın. Ben sadece senin şaka yaptığını biliyorum, ama herkes anlamayacaktır.
- You should be more careful about what you say in mixed company. I know you're just joking, but not everyone would understand.
Tereyağı ve şekeri birlikte karıştırdı.
- She mixed the butter and sugar together.
Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
- Mary mixed the ingredients to make a cake.
Tamamen Asyalı gibi görünmesine rağmen Takahaşi'nin melez olduğunu duydum.
- Although Takahashi looks completely Asian, I've heard he's of mixed blood.