Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.
- From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.
Bu doku geri dönüşümsüz hasar gördü.
- This tissue has been irreversibly damaged.
Tuvalet kağıdımız bitti, bu yüzden biraz almaya gitmem gerekiyor.
- We're out of tissue paper, so I need to go buy some.
Ben mektup kâğıdı, pul ve kâğıt mendil satın alıyorum.
- I'm buying writing paper, stamps and some tissues.
Bana bir kağıt mendil verebilir misin?
- Can you hand me a tissue?
Elbiselerinizi yıkamadan önce, kumaşlar için tüm ceplerinizi kontrol ettiğinizden emin olunuz.
- Make sure you check all the pockets for tissues before washing your clothes.