a collection of positions that have similar major duties and responsibilities

listen to the pronunciation of a collection of positions that have similar major duties and responsibilities
English - Turkish

Definition of a collection of positions that have similar major duties and responsibilities in English Turkish dictionary

job
görev

Tom işi yapması için Mary'yi görevlendirdi. - Tom assigned Mary to do the job.

Onun resmî iş görevleri nelerdir? - What are his official job duties?

job

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor. - You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.

Ann, bir iş bulamıyor. - Ann can't find a job.

job
{i} meslek

Ben meslek hakkında buradayım. - I'm here about the job.

Biri eğitimle mesleki eğitimi karıştırmamalı. - One should not confuse education with job training.

job
vazife
job
işyeri

Benim işyeri ile iyi bir iş yaparım. - I do a good job with my work.

Tom işini seven mutlu bir adam ve işyeri hakkında iyi hissediyor. - Tom is a happy guy who likes his job and feels good about his workplace.

job
yapılması güç şey
job
{f} kiralamak
job
hileli iş
job
dalavere
job
{f} zimmetine geçirmek
job
(isim) tip, meslek, estetik ameliyat, iş, suç, kârlı iş, alet, görev
job
zorluk

Tom, Mary'yi işinden ayrılmaya ikna etmekte zorluk yaşadı. - Tom had difficulty convincing Mary to quit her job.

Tom işini bırakması gerektiği konusunda Mary'yi ikna etmekte zorluk yaşadı. - Tom had difficulty convincing Mary that she should quit her job.

job
(fiil) iş yapmak, ufak tefek işler yapmak, komişyonculuk yapmak, kiraya vermek, kiralamak, zimmetine geçirmek, görevi kötüye kullanmak, işe yerleştirmek
job
{f} iş yapmak

Tom iyi bir iş yapmak için Mary'ye güvenebileceğini düşündü. - Tom thought that he could count on Mary to do a good job.

Ben iyi bir iş yapmak istiyorum. - I want to do a good job.

job
job printer ufak şeyler matbaacısı
job
{i} iş, görev, vazife, memuriyet
job
{i} tip
English - English
job
a collection of positions that have similar major duties and responsibilities

    Hyphenation

    a col·lec·tion of positions that have si·mi·lar ma·jor duties and responsibilities

    Turkish pronunciation

    ı kılekşın ıv pızîşınz dhıt häv sîmılır meycır dutiz ınd rispänsıbîlıtiz

    Pronunciation

    /ə kəˈleksʜən əv pəˈzəsʜənz ᴛʜət ˈhav ˈsəmələr ˈmāʤər ˈdo͞otēz ənd rēˌspänsəˈbələtēz/ /ə kəˈlɛkʃən əv pəˈzɪʃənz ðət ˈhæv ˈsɪməlɜr ˈmeɪʤɜr ˈduːtiːz ənd riːˌspɑːnsəˈbɪlətiːz/
Favorites