a collection of four cards, one contributed by each player at the table

English - Turkish

Definition of a collection of four cards, one contributed by each player at the table in English Turkish dictionary

Related Terms

trick

{i} numara

Böyle bir numarayla beni kandıramazsın. - You can't fool me with a trick like that.

Maymunlar çok sayıda numaralar öğrenebilirler. - Monkeys can learn a lot of tricks.

trick

{i} güzel kadın

trick

(fiil) kandırmak, oyun etmek, oyuna getirmek, aldatmak, faka bastırmak

trick

katakulli

trick

fırıldak

trick

kazık

trick

birine oyun oynamak

trick

şeytanlık

trick

al

trick

oyun

Bana oyun oynamaya çalışmanızın faydası yok. - It is no use trying to play a trick on me.

Mike erkek kardeşine kötü bir oyun oynadı. - Mike played a bad trick on his brother.

trick

hüner

Yaşlı bir köpeğe yeni hünerler öğretmek zor. - It's hard to teach an old dog new tricks.

trick

ustalık

trick

muzip

Kardeşine muziplik yapmayı bırak. - Stop playing tricks on your brother.

trick

el çabukluğu

trick

üçkâğıda getirmek

trick

incelik

trick

{i} 1. hile, oyun, dolap, numara: She uses tears as a trick to gain sympathy. Kendini acındırmak için ağlama numarası yapıyor. play a trick on

trick

{i} çalım

trick

{i} üçkâğıtçılık

English - English

Definition of a collection of four cards, one contributed by each player at the table in English English dictionary

trick

Hyphenation

a col·lec·tion of four cards, one con·tri·but·ed by each play·er at the ta·ble