a collar, leash, or halter used to restrain a dog in pursuing game

listen to the pronunciation of a collar, leash, or halter used to restrain a dog in pursuing game
English - Turkish

Definition of a collar, leash, or halter used to restrain a dog in pursuing game in English Turkish dictionary

trash
çöp

Tom soda tenekesini çöpe attı. - Tom tossed the soda can into the trash.

Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var. - There's a lot of trash on the far bank of the river.

trash
boş laf
trash
atık
trash
(Argo) met

Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha. - There are four trash cans in the school: one for paper, one for plastic, and two more for glass and metal.

trash
abuk sabuk
trash
tahrip etmek
trash
ipe sapa gelmez
trash
adi şey
trash
{i} işe yaramaz şey
trash
değersiz şey
trash
{i} fasa fiso
trash
{i} saçma

Yazdığım saçma kitap beni zengin yaparken iyi kitaplarım zar zor bir şeyler sattı. - My good books barely sold anything, while the trash I wrote made me rich.

trash
avam
trash
tahrip
trash
{i} çerçöp, süprüntü
trash
{i} çerçöp
trash
(İnşaat) çöp, süprüntü
trash
çalısını çırpısını ayırmak
trash
{i} beş para etmez adam
trash
(isim) çöp, çerçöp, işe yaramaz şey, beş para etmez adam, saçma, saçmalık [arg.], fasa fiso
English - English
trash