English - Turkish
Definition of a cohesive whole built up of distinct parts in English Turkish dictionary
- structure
- biçimlendirmek
- structure
- (Ticaret) kuruluş biçimi
- structure
- çatı
- structure
- şekillendirmek
- structure
- biçim verme
- structure
- bünye
- structure
- strüktür
- structure
- bina
Bina büyük bir yapıdır.
-The building is a huge structure.
Binanın yapısı tehlikeli.
-The building's structure is compromised.
- structure
- {f} biçim ver
- structure
- (Mühendislik) yapı
Bu yapılar nadiren, kırk yılda bir, konuşma İngilizcesinde olurlar.
-These structures would rarely, if ever, occur in spoken English.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük yapıdır.
-This is the most massive structure I have ever seen.
- structure
- {f} planlamak
- structure
- plânlanmış
- structure
- planla
- structure
- structured s
- structure
- {f} bütün olarak düşünmek
- structure
- (Tıp) Bünye, yapı, strüktür, structura
Related Terms
English - English
Definition of a cohesive whole built up of distinct parts in English English dictionary
- structure
a cohesive whole built up of distinct parts
Hyphenation
a co·he·sive whole built up of dis·tinct partsTurkish pronunciation
ı kōhisîv hōl bîlt ʌp ıv dîstîngkt pärtsPronunciation
/ə kōˈhēsəv ˈhōl ˈbəlt ˈəp əv dəˈstəɴɢkt ˈpärts/ /ə koʊˈhiːsɪv ˈhoʊl ˈbɪlt ˈʌp əv dɪˈstɪŋkt ˈpɑːrts/
Resimler
History
Favorites