Kış aylarında paltosuz yapamam.
- I can't do without a coat in the winter.
Üstüne paltonu giy. Giymezsen üşütürsün.
- Put on a coat. If you don't, you'll catch a cold.
Ceketini evde kaybetmiş olamazsın.
- You can't have lost your coat in the house.
Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
- It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.
- The new fur coats were displayed in the window.
Annem bu manto ile dışarı çıkmayı seviyor.
- Mother likes to go out in this coat.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Kürk ceket giymemelisin.
- You should not wear a fur coat.
Onlar sandalyeye bir kat boya sürdüler.
- They put a coat of paint on the chair.
Ev taze boya katıyla harika görünüyordu.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
O resim ile duvarı kapladı.
- He coated the wall with paint.
Makine tozla kaplandı.
- The machine was coated with dust.
O, ceketini bir askıya astı.
- He hung his coat on a hook.
Bu ceketi bir askıya as.
- Put this coat on a hanger.