a coalesced mass of unpressed metal powder

listen to the pronunciation of a coalesced mass of unpressed metal powder
English - Turkish

Definition of a coalesced mass of unpressed metal powder in English Turkish dictionary

cake
kek

Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi. - I tried a piece of cake and it was delicious.

O, kek parçasını benimle paylaştı. - She shared her piece of cake with me.

cake
{i} pasta

O pastayı yemesen iyi olur. - You'd better not eat that cake!

Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın. - You have to share the cake equally.

cake
{f} katılaşmak
cake
kalıplaşmış
cake
kalıp
cake
topak
cake
kaplanmak
a mass of
kitle

O bir hatalar kitlesi. - He is a mass of faults.

Bulut bir buhar kitlesidir. - A cloud is a mass of vapor.

cake
şekil almak
cake
{i} çörek
cake
(fiil) kalıplaşmak, katılaşmak, kabuklaşmak, kabuk bağlamak
cake
{f} kabuk bağlamak
cake
f kalıplaşmak
cake
kalıp seklini almak
cake
{i} kabuklaşmış kir
cake
dili birinci gelmek
cake
kaplamak
cake
That takes the cakel Aşk olsunl cakes and ale hayatın neşesi
cake
{i} parça

O, kek parçasını benimle paylaştı. - She shared her piece of cake with me.

Tom kız kardeşine bir parça kek kesti. - Tom cut his sister a piece of cake.

English - English
cake
a coalesced mass of unpressed metal powder
Favorites