English - Turkish
Definition of a clumsy person in English Turkish dictionary
- clumsy
- {s} hantal
Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu.
-When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.
Foklar karada sakar ve hantal, suda ise çok zariftir.
-Seals are clumsy and ponderous on land, but very graceful in the water.
- clumsy
- çolpa
- clumsy
- görgüsüz
- clumsy
- kullanışsız
- clumsy
- sakar
Sakar adam onun sıra dışı yeteneğini kıskandı.
-The clumsy man envied her unusual talent.
Sen gerçekten sakarsın.
-You're really clumsy.
- clumsy
- biçimsiz
- clumsy
- beceriksiz
Tom yaşlı ve beceriksiz.
-Tom is old and clumsy.
Tom kesinlikle beceriksiz.
-Tom certainly is clumsy.
- clumsy person
- beceriksiz kişi
- clumsy
- {s} acemi
- clumsy
- clumsily hantalca
- clumsy
- clumsiness hantallık
- clumsy
- {s} sarsak
- clumsy
- {s} hödük
Related Terms
a clumsy person
Hyphenation
a clum·sy per·sonTurkish pronunciation
ı klʌmzi pırsınPronunciation
/ə ˈkləmzē ˈpərsən/ /ə ˈklʌmziː ˈpɜrsən/
Resimler
History
Favorites