O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
Korkunç derecede başım ağrıyor.
- I have a bad headache.
Tom sadece başlıklara baktı.
- Tom only glanced at the headlines.
Tom genellikle sadece başlıkları okur.
- Tom usually only reads the headlines.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
- A cup of coffee cleared my head.
Give me a head of lettuce.