English - Turkish
Definition of a charge for a firearm, or for blasting in English Turkish dictionary
- cartridge
- {i} kartuş
Lütfen boş yazıcı kartuşunu değiştirin.
-Please replace the empty printer cartridge.
Yazıcının boş mürekkep kartuşunu lütfen değiştir.
-Please replace the empty ink cartridge in the printer.
- cartridge
- {i} fişek
- cartridge
- {i} kutu
- cartridge
- şarjörlü
- cartridge
- (Tıp) tüp
- cartridge
- pikap kafası
- cartridge
- (Askeri) FİŞEK, KARTUŞ: Kovan, ateşleme barutu, kapsül ve çekirdekten ibaret hafif ateşli silah cephanesi. Fişek; komple olarak hazırlanır, depolanır, sevk ve tevzi edilir
- cartridge
- fişek/kafa/kartuş
- cartridge
- {i} pikap
- cartridge
- {i} film kutusu [fot.]
- cartridge
- cartridge belt palaska
- cartridge
- {i} hartuç
- cartridge
- {i} zarf
- cartridge
- filim kutusu
- cartridge
- (Nükleer Bilimler) kovan
Polis cesedin yanında bir mermi kovanı buldu.
-The police found a cartridge case next to the body.
- cartridge
- (isim) fişek; hartuç, kartuş, film kutusu [fot.]; pikap, kutu, zarf
- cartridge
- cartridge case hartuç sandığı
- cartridge
- {i} foto. film kutusu, kaset
Related Terms
English - English
Definition of a charge for a firearm, or for blasting in English English dictionary
- cartridge
a charge for a firearm, or for blasting
Hyphenation
a charge for a firearm, or for blast·ingPronunciation
Resimler
Favorites