a champion; a partisan; a lover

listen to the pronunciation of a champion; a partisan; a lover
English - Turkish

Definition of a champion; a partisan; a lover in English Turkish dictionary

knight
şovalye

Kraliçe Anne 1705'te Newton'u şovalye ilan etti. O, işi için şovalyö ilan edilen ilk bilim adamıydı. - Queen Anne knighted Newton in 1705. He was the first scientist to be knighted for his work.

At tökezleyip şovalyeyi düşürmüş olmalı. - The horse must have stumbled and have toppled the knight.

knight
at satranç
knight
silahşor
knight
(Satranç) at
knight
şovalye ilan etmek
knight
asilzade
knight
şövalye ünvanını kazanan kimse
knight
{i} şövalye

Cesur şövalye, güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı. - The brave knight saved the beautiful princess from the evil dragon.

General Franks fahri şövalyelik aldı. - General Franks received an honorary knighthood.

knight
sir unvanını kazanan kimse
knight
knight errant kahramanlık ve cömertlik göstermek için dolaşan
knight
(isim) şövalye, silâhşör, at (satranç), kendini adayan kimse
knight
{i} kendini adayan kimse
knight
(fiil) şövalye nişanı vermek
knight
{i} satranç at
knight
birine şövalyelik payesi vermek
knight
şövalye,v.şovalye ilan et: n.şovalye
knight
{i} silâhşör
knight
asılzade
knight
kendini bir şeye adayan kimse
knight
{f} şövalye nişanı vermek
English - English
knight