Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
- My father bought some CDs for my birthday.
Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
- You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.
Biraz kahve ister misin?
- Would you like some coffee?
Biraz kahve ister misin?
- Do you want some coffee?
Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
- Some read books just to pass time.
Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
- Some of the students went by bus, and others on foot.
Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.
- Some went on foot, and others by bicycle.
Tom bazı çok iyi sorular sordu.
- Tom asked some very good questions.
Denemenin birkaç hatası var fakat bir bütün olarak çok iyi.
- Your essay has some mistakes, but as a whole it is very good.
Tom bir parça müzisyen.
- Tom is something of a musician.
Bu sabah hava bir parça soğuk geliyor.
- The air feels somewhat cold this morning.
Yaklaşık 1:58'lik o akordun ne olduğunu tam anlayamıyorum. Birisi bana yardım edebilir mi?
- I can't quite figure out what that chord around 1:58 is. Can somebody help me out?
Burası yaklaşık 500 yıl önce yapıldı.
- This was built some 500 years ago.
Yasal harcamalar, aşağı yukarı, ona 9.000 sterline mal oldu.
- The legal costs set him back something in the order of £9,000.
Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
- Sometimes he can be a strange guy.
O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.
- That religious cult has got some pretty off the wall ideas.
Mikroskop altında, bazı virüsler oldukça güzel görünür.
- Under a microscope, some viruses appear quite beautiful.
O, oldukça sık olan bir şeydir.
- That's something that happens quite often.
İngiliz önerisinin bazı bölümleri kabul edilemez görünüyor.
- Some parts of the British proposal seem unacceptable.
Some enjoy spicy food, others prefer it milder.