a carucate

listen to the pronunciation of a carucate
English - Turkish

Definition of a carucate in English Turkish dictionary

carve
oymak
carve
{f} (kızarmış eti) dilim dilim kesmek, dilimlemek
carve
{f} doğramak
carve
et
carve
yontmak
carve
(Gıda) içini oymak
carve
(up ile) bölmek
carve
oy
carve
dilimlemek
carve
paylaştırmak
carve
{f} hakkaklık yapmak
carve
{f} kesmek
carve
kesmek oymalarla süslemek
carve
carver oymacı
carve
{f} (ağaç, taş v.b.'ni) oymak
carve
(fiil) kesmek, oymak, oyma ile süslemek, doğramak, keserek servis etmek (et vb); hakketmek, oymacılık yapmak, hakkaklık yapmak
carve
{f} hakketmek
carve
{f} oymacılık yapmak
carve
parçalara bölmek
carve
{f} oyma ile süslemek
English - English
carve
carucate
The area of land able to be ploughed in a day by a team of eight oxen
carucate
A plowland; as much land as one team can plow in a year and a day; by some said to be about 100 acres
a carucate
Favorites