English - Turkish
Definition of a cart for carrying small loads; has handles and one or more wheels in English Turkish dictionary
- barrow
- El arabası
- barrow
- bir ya da iki tekerlekli el arabası
- wheelbarrow
- el arabası
O bir el arabası üzerine tökezledi.
-She stumbled over a wheelbarrow.
Tom el arabasını kum ile doldurdu.
-Tom filled the wheelbarrow with sand.
- barrow
- {i} çekçek
- barrow
- {i} tepecik
- barrow
- {i} hadım edilmiş domuz
- barrow
- {i} höyük
- barrow
- (isim) tümsek, tepecik, höyük; el arabası, çekçek; hadım edilmiş domuz
- barrow
- işportacı arabası
- barrow
- seyyar sebze ve meyva satıcılarının kullandığı itilerek yürütülen araba
- barrow
- tepe
- barrow
- Büyük Britanyada tarihten evvelki devirlerde yaşamış olan kimselerin mezarlarının bulunduğu tepe
- barrow
- i., İng
- wheelbarrow
- el araba
Dün el arabam çalındı.
-Yesterday, my wheelbarrow was stolen.
Hırsızlar, devasa altın madalyonu yakındaki Monbijou Park'a taşımak için bir el arabası kullandılar.
-The thieves used a wheelbarrow to transport the giant gold coin to nearby Monbijou Park.
- wheelbarrow
- (isim) el arabası
Related Terms
English - English
Definition of a cart for carrying small loads; has handles and one or more wheels in English English dictionary
- barrow
- wheelbarrow
a cart for carrying small loads; has handles and one or more wheels
Hyphenation
a cart for car·ry·ing small loads; has handles and one or more wheelsPronunciation
Resimler
Favorites