a carrying over; metathesis, a placing reversely

listen to the pronunciation of a carrying over; metathesis, a placing reversely
English - Turkish

Definition of a carrying over; metathesis, a placing reversely in English Turkish dictionary

met
karşılaşılan
meta
öte
met
karşılaşılmış
met
(Meteoroloji) git

Boston'a hiç gitmediysen Tom'la tanışamazdın. - If you had never gone to Boston, you wouldn't have met Tom.

Ben Tokyo'ya gittiğim zaman ona rastladım. - When I went to Tokyo, I met him.

met
buluşulmuş
met
tanışılmış
meta
meta
meta
(önek) meta
meta
Elde bulunan varlık, sermaye: "Batıdan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır."- B. R. Eyüboğlu
meta
Mal, ticaret mali
meta
pref. meta
meta
(Tıp) değişme
meta
başkalaşım
meta
(Tıp) Sonra (zaman)
meta
yarı
meta
(Tıp) Arasında ortasında (yer ve mevki)
meta
değişim
English - English
meta
met
a carrying over; metathesis, a placing reversely
Favorites