English - Turkish
Definition of a carrier; one who carries or conveys burdens, luggage, etc in English Turkish dictionary
- porter
- i., İng. kapıcı
- porter
- küfeci
- porter
- (Denizbilim) yalel
- porter
- (Turizm) oda hizmetçisi
- porter
- kapıcı
Kapıcıya bagajımı odama kadar taşıttım.
-I had the porter carry my luggage to my room.
- porter
- (mektep/hastane/vb.'de) hademe
- porter
- kapı görevlisi
- porter
- (konakçı/vb.'de) kapıcı
- porter
- hamal parası
- porter
- (Tıp) Taşıyıcı, hasatlık etkenini vücudunda taşıyan kimse, portör
- porter
- {i} d.y. yataklı vagon görevlisi
- porter
- (isim) hamal, kapıcı, siyah bira
- porter
- porterage hamallık
- porter
- bira/hamal/kapıcı
- porter
- yataklı vagonlarda hizmet eden görevli
- porter
- portör
- porter
- {i} hamal, taşıyıcı, yükçü
Related Terms
English - English
Definition of a carrier; one who carries or conveys burdens, luggage, etc in English English dictionary
- porter
a carrier; one who carries or conveys burdens, luggage, etc
Pronunciation
Resimler
Favorites