Bir kerede iki yerde olamazsın.
- You can't be at two places at once.
Bir keresinde bir panda gördüm.
- I have seen a panda once.
Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
Bu birdenbire olmadı.
- It didn't happen all at once.
Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.
- Nobody can do two things at once.
Senin bir defa televizyona çıktığını hatırlıyorum.
- I remember you appeared on television once.
Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.
- All this worldly wisdom was once the unamiable heresy of some wise man.
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I once met him when I was a student.
Sana eskiden hiç söz etmedim.
- I never mentioned you once.
Sarhoş olur olmaz terbiyesini takınmaz.
- He doesn't behave himself once he's drunk.
Çocukların olur olmaz anlayacaksın.
- You'll understand once you have kids.