a business or amorous link or involvement

listen to the pronunciation of a business or amorous link or involvement
English - Turkish

Definition of a business or amorous link or involvement in English Turkish dictionary

interest
ilgilendirmek
interest
faiz

Kredinin %8 faizi vardır. - The loan bears an 8% interest.

Faizi yeniden ayarlama yönünü belirlemek zordur. - It is difficult to peg the direction of interest deregulation.

interest
artar
interest
ürem

Üreme benim ilgimi çekmiyor. - Procreation does not interest me.

interest
nema
interest
ilgi uyandırma
interest
(Ticaret) tecessüs
interest
merakını
interest
{f} ortak olmak
interest
{f} ilgilendir

Evlilik genç insanları ilgilendiren bir konu değildir. - Marriage isn't a subject that interests young people.

Onun nerede yaşadığı bizi ilgilendirmiyor. - Where he will live doesn't interest us.

interest
merakını uyandırmak
interest
(in ile) ilgi
interest
{f} ikna etmek
interest
(Mukavele) faiz; ilgi; hisse; kazanç
interest
(fiil) ilgisini çekmek, dikkatini çekmek, ilgilendirmek, ortak olmak, istek uyandırmak, ikna etmek
interest
(Avrupa Birliği) menfaat, çıkar; yarar
interest
{f} dikkatini çekmek
interest
{i} ilgi çeken şey
interest
{i} nüfuz
English - English
interest

I have business interests in South Africa.

a business or amorous link or involvement

    Hyphenation

    a busi·ness or a·mo·rous link or in·volve·ment

    Turkish pronunciation

    ı bîznıs ır ämırıs lîngk ır învälvmınt

    Pronunciation

    /ə ˈbəznəs ər ˈamərəs ˈləɴɢk ər ənˈvälvmənt/ /ə ˈbɪznəs ɜr ˈæmɜrəs ˈlɪŋk ɜr ɪnˈvɑːlvmənt/
Favorites