Odama bir hırsız girse, ona bir şey fırlatırım.
- If a burglar came into my room, I would throw something at him.
İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.
- Two policemen arrested a burglar. They caught him sneaking into Mrs. Miller's.
Soyguncu çifti bodrumda kilitledi.
- The burglar locked the couple in the basement.
Bir soyguncu dün gece bankaya girdi.
- A burglar broke into the bank last night.