a broad, thin piece of plaster

listen to the pronunciation of a broad, thin piece of plaster
English - Turkish

Definition of a broad, thin piece of plaster in English Turkish dictionary

slice
{f} dilimlemek
slice
dilim

Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu. - Tom ate the last slice of bread so Mary had nothing to eat.

Eti ince dilimler halinde kesin. - Cut the meat into thin slices.

slice
{f} kesmek
slice
doğramak
slice
parça

Bana bir parça jambon dilimler misin? - Would you slice me a piece of ham, please?

slice
dilim dilim etmek
slice
dilmek
slice
{f} biçmek
slice
{f} kesme vuruşu yapmak
slice
{f} bölmek
slice
{f} dilimlenmek
slice
{i} pay
slice
(Tıp) Dilin parça, kesit
slice
{i} spatula
slice
{i} hisse
slice
kesme vuruşu dilmek
slice
{f} (ekmek, kek, peynir v.b.'ni) dilimlemek; (havuç, patates v.b. sebzeyi) doğramak: Will you slice me a piece of bread? Bana bir
slice
{i} kesme vuruşu (tenis)
English - English
slice
a broad, thin piece of plaster
Favorites