Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a brine or vinegar solution in which foods are preserved

listen to the pronunciation of a brine or vinegar solution in which foods are preserved
English - Turkish

Definition of a brine or vinegar solution in which foods are preserved in English Turkish dictionary

pickle
{i} turşu

Tom televizyonda spor izlerken turşu yemekten hoşlanıyor. - Tom likes to eat pickles while he watches sports on TV.

Salatalık turşusu ile sarı pirinç yemeyi severim. - I like to eat yellow rice with cucumber pickles.

pickle
{i} yaramaz
pickle
dili sıkıntılı veya güç durum
pickle
metal yüzünü parlatmak
pickle
turşu kurmak
pickle
asitle yakmak
pickle
turşusunu kurmak
pickle
turşu suyu
pickle
{i} salamura
pickle
rengi ağa
pickle
(isim) turşu, salamura, salatalık turşusu, zor durum, yaramaz, afacan, metal temizleme asidi
pickle
{i} metal temizleme asidi
pickle
varta
pickle
dili afacan çocuk
pickle
{i} salatalık turşusu

Salatalık turşusu ile sarı pirinç yemeyi severim. - I like to eat yellow rice with cucumber pickles.

pickle
(fiil) turşusunu kurmak, tuzlayarak saklamak, salamura yapmak, sarhoş etmek, asitle temizlemek [met.]
pickle
pickledturşusu kurulmuş
pickle
{f} salamura yapmak
pickle
{f} sarhoş etmek
English - English
pickle
a brine or vinegar solution in which foods are preserved

    Hyphenation

    a brine or vin·e·gar so·lu·tion in which foods are pre·served

    Turkish pronunciation

    ı brayn ır vînıgır sıluşın în hwîç fudz ır prizırvd

    Pronunciation

    /ə ˈbrīn ər ˈvənəgər səˈlo͞osʜən ən ˈhwəʧ ˈfo͞odz ər prēˈzərvd/ /ə ˈbraɪn ɜr ˈvɪnəɡɜr səˈluːʃən ɪn ˈhwɪʧ ˈfuːdz ɜr priːˈzɜrvd/
Favorites