English - Turkish
Definition of a brief flash or gleam, esp in English Turkish dictionary
- twinkle
- {f} parlamak
- twinkle
- kaşla göz arasında
- twinkle
- parıldamak
- twinkle
- {f} parılda
Gezegenleri belirlemek kolay, çünkü yıldızlar gibi parıldamazlar.
-Planets are easy to identify because they don't twinkle like stars do.
- twinkle
- {i} parıltı
- twinkle
- {f} pırıldamak, ışıldamak
- twinkle
- {i} pırıldama
- twinkle
- kırpış/parla
- twinkle
- çabuk çabuk görünüp kaybolmak
- twinkle
- an/parıltı
- twinkle
- biduziye yanıp sönmek
- twinkle
- {f} göz kırpmak
- twinkle
- {i} ışıltı
- twinkle
- {i} göz kırpma
- twinkle
- (fiil) göz kırpmak, parıldamak, titrek parlamak, parlamak, ışıldamak
- twinkle
- {f} titrek parlamak
- twinkle
- bir göz açıp kapama müddeti
- twinkle
- {i} titrek ışık
- twinkle
- {i} göz kırpıştırma. in the
Related Terms
English - English
Definition of a brief flash or gleam, esp in English English dictionary
- twinkle
a brief flash or gleam, esp
Pronunciation
Resimler
Favorites