a boy; a youth; a stripling

listen to the pronunciation of a boy; a youth; a stripling
English - Turkish

Definition of a boy; a youth; a stripling in English Turkish dictionary

lad
{i} erkek çocuk
lad
{i} seyis yamağı
lad
genç erkek
lad
genç

Bana sırnaşmayın genç bayan! - Don't get sassy with me young lady!

Şu genç bayan bir hemşiredir. - That young lady is a nurse.

lad
{i} adam

Genç adam yaşlı kadının yiyeceklerini arabasına yüklemesine yardımcı oldu. - The young man helped the old lady load the groceries into her car.

Bir zamanlar, uzak bir yerde, yaşlı bir adam ve yaşlı bir bayan yaşardı. - Once upon a time, in a place far away, lived an old man and an old lady.

lad
{i} delikanlı

Onun erkek arkadaşı hoş bir delikanlı. - Her boyfriend's a nice lad.

O iyi genç bir delikanlı. - He's a fine young lad.

lad
büyücek erkek çocuk
lad
{i} çoğ., İng. (erkekleri kastederek) arkadaşlar: Tell the lads! Arkadaşlara söyle! Come on, lads! Haydi
English - English
lad