a boundary, outward limit, division

listen to the pronunciation of a boundary, outward limit, division
English - Turkish

Definition of a boundary, outward limit, division in English Turkish dictionary

precinct
{i} seçim bölgesi

Seçim bölgesinde görüşürüz. - See you back at the precinct.

precinct
pasaj
precinct
{i} çevre
precinct
bölge

Seçim bölgesinde görüşürüz. - See you back at the precinct.

precinct
komşu çevre
precinct
semt
precinct
belirli bir amaç için ayrılmış alan
precinct
etrafı çevrili alan
precinct
ç.komşuluk
precinct
havali
precinct
sınır/bölge
precinct
{i} (şehir içinde) bölge; yöre
precinct
{i} polis bölgesi
English - English
{n} precinct