English - Turkish
Definition of a border or margin; as, the limbus of the cornea in English Turkish dictionary
- limbo
- araf
- limbo
- çıkmaz
- limbo
- limbo dansı
- limbo
- bilinmeyen durum
- limbus
- kenar şeridi
- limbo
- İstenmeyen veva unutulmuş şey veya kimsenin gönderildiği yer veya içinde bulunduğu durum; zindan, hapishane
- limbo
- Vaftiz edilmeden ölen çocuklarla İsa'dan evvel yaşamış olanların ruhlarının bulunduğu yer
- limbo
- {i} cehennemin sınırındaki yer
- limbo
- {i} zindan
- limbo
- cehennemin sınırındakizindan
- limbo
- {i} muallak
- limbo
- {i} belirsizlik
- limbo
- i., b.h. Araf
- limbus
- iki değişik renk arasındaki kenar
- limbus
- (Tıp) (limbi). kıyı, kear
Related Terms
a border or margin; as, the limbus of the cornea
Hyphenation
a bor·der or margin; as, the lim·bus of the cor·ne·aPronunciation
Resimler
Favorites