English - Turkish
Definition of a bomb or shell in English Turkish dictionary
- balloon
- balon
Balon yavaş yavaş indi.
-The balloon descended slowly.
Balon havada süzülüyordu.
-A balloon was floating in the air.
- balloon
- {f} abartmak
- balloon
- {f} şişirmek
- balloon
- kabarık
- balloon
- {f} balon gibi olmak
- balloon
- balon gibi
- balloon
- {i} küre
- balloon
- (fiil) balonla uçmak, şişirmek, havadan atmak (top),abartmak, şişmek, balon gibi olmak; zam yapmak
- balloon
- {f} balonla uçmak
- balloon
- {f} balon gibi şişmek
- balloon
- karikatür serilerinde şahısların sözlerini içine alan balon şeklindeki çizgi
- balloon
- balon şişe
- balloon
- {f} zam yapmak
- balloon
- balon gibi şişip kabarmak
- balloon
- {f} havadan atmak (top)
- balloon
- balloon foresailçoğunlukla yatlarda kullanılan bir cins balon yelkeni
Related Terms
English - English
Definition of a bomb or shell in English English dictionary
- balloon
a bomb or shell
Turkish pronunciation
ı bôm ır şelPronunciation
/ə ˈbôm ər ˈsʜel/ /ə ˈbɔːm ɜr ˈʃɛl/
Resimler
History
Favorites