Polisler ceseti taşıdı.
- The policemen carried away the body.
Polis buranın yakınlarında sahile vurmuş bir ceset buldu.
- The police found a body washed up on the beach near here.
Vücut ve ruh ikizdir: Sadece Tanrı hangisinin hangisi olduğunu bilir.
- Body and spirit are twins: God only knows which is which.
Tam bir vücut araştırması için seçileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
- I never for a moment imagined that I'd be singled out for a full body search.
Yarın bazı tapınakları ziyaret edelim.
- Let's visit some temples tomorrow.
O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.
- That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.
İnsanın beden ve aklı birbirine öylesine bağlıdır ki birini etkileyen diğerini de etkiler.
- The body and the mind of man are so closely bound together that whatever affects one affects the other.
Spor hem zihni hem bedeni sağlıklı yapar.
- Sports make us healthy in mind as well as in body.
Onun etkileyici iş gövdesi onu bilimsel araştırmada bir lider yaptı.
- His impressive body of work made him a leader in scientific research.
Mary ince bir gövdeye sahip.
- Mary has a lean body.
Tom Mary'nin şakaklarına masaj yaptı.
- Tom massaged Mary's temples.
Tom parmaklarıyla şakaklarını masaj yapar.
- Tom massages his temples with his fingers.
Dan'in cesedi elli tane bıçak yarasıyla birlikte bir kuyu içinde bulundu.
- Dan's body was found in a well with fifty stab wounds.
Fadıl arabayı içinde Leyla'nın cesediyle birlikte buldu.
- Fadil discovered the car with Layla's dead body inside.
Bezler vücuda kimyasal maddeler salgılar.
- Glands secrete chemical substances into the body.
Vücudun bu maddeleri nasıl emdiğini bilmek istiyorum.
- I'd like to know how the body absorbs these substances.
Bir insan vücudu sayısız miktarda hücreden oluşur.
- A human body consists of a countless number of cells.
Havaalanına tam beden tarayıcıları kuruldu.
- Full body scanners were installed at the airport.
Lisede öğrenci kurulu başkanıydım.
- I was the student body president in high school.
Muhafızlar üst araması yaptı.
- The guards performed a body cavity search.
Ceset üst geçidin altında bulundu.
- The body was found under the overpass.
Siyatik sinir insan vücudundaki en uzun sinirdir.
- The sciatic nerve is the longest nerve in the human body.
İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir.
- The temperature of the human body hovers around 37°C.
Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.
- The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.
Okyanus sürekli hareket halinde olan büyük bir su kütlesidir.
- The ocean is a huge body of water that is constantly in motion.
Deri, vücudun en büyük organıdır.
- The skin is the largest organ of the body.
İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
- What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
Indeed, if it belonged to a poor body, it would be another thing; but so great a lady, to be sure, can never want it.
programming The code of a subroutine, contrasted to its signature and parameters.
I don't say, one bodies the other / One's spiritual truth; / But I do say it's hard to lose either, / When you have both.
We have now amassed a body of evidence which points to one conclusion.
The rioja, sadly, lacked body.
... But more often than not, I'd say, what does your body need ...
... take place in the body and instead identify them by the type of tumor and have an appropriately ...