a bit much: see bit not up to much: see up

listen to the pronunciation of a bit much: see bit not up to much: see up
English - Turkish

Definition of a bit much: see bit not up to much: see up in English Turkish dictionary

much
çok

Bugün, çok fazla ödevim var. - I have too much homework today.

Çok fazla yersen şişmanlarsın. - If you eat too much you will become fat.

much
{i} çok şey

Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu. - I had no idea that Tom knew so much about zebras.

Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok. - There is not much I can do to help, I am afraid.

much
fazlaca
much
pek

Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor. - Between you and me, Tom's idea doesn't appeal to me very much.

Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak. - It will not make much difference whether you go today or tomorrow.

much
belirli bir miktar
much
aşağı yukarı

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır? - How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?

Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar? - About how much would it cost to have this chair repaired?

much
ziyade
much
köp

Bir köpeğin koku alma duygusu, bir insanınkinden çok daha keskindir. - A dog's sense of smell is much keener than a human's.

Büyük bir köprü değildi. - It wasn't much of a bridge.

much
hemen hemen

Bütün bilmen gereken hemen hemen bu. - That's pretty much all you need to know.

Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı. - The patient is much the same as yesterday.

much
klymet vermek
much
{s} çok, epey, hayli, pek: I'm feeling much
much
çokça
much
önemli şey
much
make much of çok önem vermek
much
(sıfat) çok, fazla, hayli
much
fazla derecede
much
çok miktarda şey
much
büyük kısım
English - English
much
a bit much: see bit not up to much: see up
Favorites