Bugün, çok fazla ödevim var.
- I have too much homework today.
Çok fazla yersen şişmanlarsın.
- If you eat too much you will become fat.
Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu.
- I had no idea that Tom knew so much about zebras.
Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
- There is not much I can do to help, I am afraid.
Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.
- Between you and me, Tom's idea doesn't appeal to me very much.
Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
- It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar?
- About how much would it cost to have this chair repaired?
Bir köpeğin koku alma duygusu, bir insanınkinden çok daha keskindir.
- A dog's sense of smell is much keener than a human's.
Büyük bir köprü değildi.
- It wasn't much of a bridge.
Bütün bilmen gereken hemen hemen bu.
- That's pretty much all you need to know.
Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı.
- The patient is much the same as yesterday.