a bit, a few, a handful

listen to the pronunciation of a bit, a few, a handful
English - Turkish

Definition of a bit, a few, a handful in English Turkish dictionary

a little
biraz

Ben biraz Japonca konuşuyorum. - I speak a little Japanese.

Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al. - Take things a little more seriously.

a little
azıcık

Tom azıcık erken geldi. - Tom was a little early.

Kuralları azıcık ihlal etmekten korkma. - Don't be afraid to break the rules a little.

a little
bir parça

İşte senin için bir parça tavsiye, Tom. - Here's a little nugget of advice for you, Tom.

Lütfen AC'yi bir parça aç. - Please turn up the AC a little bit.

a little
biraz, birazcık, azıcık
a little
bir miktar

Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı. - There was only a little milk left in the bottle.

a little
az
a little
çat pat
a little
bir dirhem
a little
bir balaca
a little
dıkkılı
a little
biraz: Give me a little time. Bana biraz zaman verin
English - English
{s} a little
a bit, a few, a handful
Favorites