a belt or girdle

listen to the pronunciation of a belt or girdle
English - Turkish

Definition of a belt or girdle in English Turkish dictionary

zone
bölge

Yeni bir ticaret bölgesi için planlar henüz çalışma aşamasında. - Plans for a new trade zone are still on the drawing board.

O tehlikeli bir bölge;Gitme oraya. - That is a danger zone; don't go there.

zone
{f} kuşatmak
zone
(Coğrafya) coğrafi kuşak
zone
kentbilim bölge
zone
zon
zone
(Spor) alan savunması
zone
{f} bölgelere ayır
zone
(fiil) bölgelere ayırmak, kuşatmak, çevirmek
zone
(Tıp) Bölge, kısım, kuşak, zona
zone
{f} bölgelere ayırmak
zone
{i} coğr. kuşak: temperate zone ılıman kuşak. frigid zone
zone
(Askeri) BÖLGE: Yükseliş azami ile asgari arasında değiştiği zaman, aynı barut hakkı ile atılan mermilerin düşeceği saha. Bak "air defence identificatıon zone", "air surface zones", "combat zone", "communication zone", "control zone", "dead zone", "demilitarized zone", "drop zone", "safety zone", "submarine patrol zones" ayrıca bak "area
zone
(isim) bölge, kuşak, mıntıka
zone
{i} mıntıka
zone
bölge,v.bölgelere ayır: n.bölge
zone
(Nükleer Bilimler) ölü bölge,bölge
zone
{i} bölge, mıntıka: zone of fire ateş bölgesi. zone of operations harekât bölgesi
English - English
zone

In putting on the zone or belt, worn by both bishops and priests, he says: Blessed is God, Who girded me with power, and hath made my path blameless... (Ps. 47:32-33). The zone denotes the priest's readiness to serve the Lord and is also a sign that he is bound to Christ.

a belt or girdle

    Hyphenation

    a belt or gir·dle

    Turkish pronunciation

    ı belt ır gırdıl

    Pronunciation

    /ə ˈbelt ər ˈgərdəl/ /ə ˈbɛlt ɜr ˈɡɜrdəl/
Favorites