a beginning level student

listen to the pronunciation of a beginning level student
English - Turkish

Definition of a beginning level student in English Turkish dictionary

scholar
{i} bilim adamı

O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır. - She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.

O, gerçek bir bilim adamıdır. - He is a scholar to the core.

scholar
{i} bilgin

İnsanlar onu büyük bir bilgin olarak düşünüyorlar. - People thought him to be a great scholar.

Önde gelen bilginler konferansta bildiri sunmaya davet edilmiştir. - Leading scholars have been invited to present papers at the conference.

scholar
{i} bilgin, âlim
scholar
{i} alim

O bir alim ve şairdir. - She is a scholar and poet.

Yarım-doktor seni ve yarım-din alimi inancını öldürür. - A half-doctor kills you and a half-religious scholar kills your belief.

scholar
{i} öğrenci

Burslar artık geçen yıl olduğu gibi bu yaz aynı öğrencilere verilmedi. - This summer, no scholarships were awarded to students who received one last year.

Eileen çok iyi bir öğrenciydi. O Syracuse Üniversitesinde okumak için bir burs kazandı. - Eileen was a very good student. She earned a scholarship to attend Syracuse University.

scholar
allame
scholar
çok bilgili kimse
scholar
tahsilli kimse
scholar
Uzman, mütehassis; belli bir sahada geniş bilgiye sahip olan kişi

A Shakespearean scholar.

scholar
{i} burslu öğrenci
scholar
{i} mektepli
scholar
{i} bilge
scholar
burslu öğrenci/bilgin
scholar
edebi ilimlerde araştırma yapan kimse
scholar
{i} okumuş kimse
scholar
{i} eğitimini almış kimse
scholar
{i} edip
English - English
scholar
a beginning level student

    Hyphenation

    a be·gin·ning lev·el stu·dent

    Turkish pronunciation

    ı bîgînîng levıl studınt

    Pronunciation

    /ə bəˈgənəɴɢ ˈlevəl ˈsto͞odənt/ /ə bɪˈɡɪnɪŋ ˈlɛvəl ˈstuːdənt/
Favorites